Tecavüz izni ve dini fahişelik

~ 06.01.2013, Rana ULAŞ ~
Savaş dini değil de ne dinidir acaba bu egemen İslam anlayışı? Hep biz mi yanlış anlıyoruz İslam yorumunu?  Aslında “İslam öyle değil şöyle” diye başlayan cümleler durumu kurtarmaya yetmiyor. İslam’ın Türk yorumunu egemen anlayış, dinin orijinal hali sanıyoruz. Böyle sandığımız için de önümüze konulan kaynaklar karşısında ne yapacağımızı şaşırıyoruz.
Suudi Arabistan’da bir müftünün kadınlara yönelik aşağılayıcı sözlerini biliyorsunuz. Bu müftünün söyledikleri sadece kadınları ağır şekilde aşağılamıyor, aynı zamanda savaş yanlısı bir tutumu da net şekilde ortaya koyuyordu. Suudi Arabistan’da Vahabi Müftü Muhammed El Arifi "mücahit" olarak nitelendirdiği çoğu yabancı teröristlerin Suriyeli kadınlarla ilişkiye girerek cinsel arzularını tatmin edebileceğini, böylece militanların "Suriyelileri öldürmek için kararlılığının artacağını" savundu.
 
Suudi Müftü El Arifi, Suriyeli muhaliflerin uzun süredir savaş nedeniyle cinsel ilişki yaşayamadığını da söyleyerek, Suriyeli kadınların bu cihatçı militanların cinsel isteklerini karşılamasının cennete gitmek için yerine getirilmesi gereken bir görev olduğunu da iddia etti. Yuh artık!  Gericilik nasıl da sınır tanımıyor. Vaade bak, cennet!
 
İnanılır gibi değil ama Press Tv'nin haberine göre, Vahabi müftü Muhammed El Arifi Suriye ile ilgili verdiği fetvada insanlık dışı ve kadını aşağılayan önerilerde bulunuyor. Suriye'deki militanların iki yıldır savaştıklarını, bu yüzden uzun süredir cinsel ilişkiye giremediklerini söyleyen El Arifi, ÖSO militanlarının muta nikahıyla Suriyeli kadınlarla kısa süreli evlilikler yaparak bu gereksinmelerini karşılayabileceklerini söylüyor.
 
Muta nikahı, bir erkeğin, rızası olan bir kadınla, bir ücret karşılığında, belirli bir süreliğine birlikte olmak üzere evlenmesidir. Müt'a kelimesi ise sözlükte "kendisinden faydalanılan şey" olarak tanımlanıyor. Dini ve resmi fahişelik öneriyor El Arifi. Yaşamda siz böyle dindarlık, ikiyüzlülük ve zavallılık gördünüz mü?
 
Din tüccarlığının ikiyüzlülüğüne tek örnek İslam değil. İngiliz seksolog Havelock Ellis’e (1859 - 1939) göre fahişelik din kökenlidir. Ellis, “Cinsiyet ve Toplum” (Sex and Society)  adlı yapıtında; “Herodot’un Hıristiyanlık öncesinde, 5. Yüzyılda, Milet tapınağındaki Babil Venüsü’nden aktardığı tipik örnek şöyle; Orada her kadının, ömründe bir defalığına gelip kendisini, eteğine bir sikke fırlatan ilk yabancıya teslim etmesiyle tanrıçasına ibadetini gerçekleştirmiş olur.” Fahişeliğin zamanla rahiplerin güdümünde gitgide bir kuruma dönüşmesi, dini fahişeliğin faydacıl yanlarının geliştirmiştir.
 
Bu durum Hristiyanlıkta da kendini gösterir. Papa II. Clement, gelirlerinin belli bir bölümünü Kilise’ye bağışlamaları kaydıyla fahişeliğe göz yumulacağını bildirmiş.  Papa IV. Sixus ise bizzat kendi kurduğu genelevden ciddi bir gelir elde etmiş. (1) Dinci ikiyüzlülüğüne örnek çok.
 
 
Böyle bir görev kadına cennet karşılığı veriliyorsa,  İslamcı teröristlere de kadınlara tecavüz etme serbestliği sağlanmış oluyor. Sonuçta tecavüz ettiği kadını adam cennetlik yapıyor! Yazarken bile midem bulanıyor.  Fetva verilen bir konuda Suudi ülkesinde hangi kadın karşçıkabilir kirki! Karşı çıkanın sonunun ne olacağı belli… En hafifi dayak, en ağırı da olsa olsa tecavüz ve arkasından gelen ölüm olacaktır.
 
Kadın olmak zor, dini hükümlerin geçerli olduğu topraklarda daha da zor. Ülkemiz kadınları olarak önce elde ettiğimiz hakların kıymetini bilip kaybetmemek için elimizden geleni yapmalıyız, sonra da bu hakları genişletmenin yollarını aramalıyız.
 
(1)     Emma Goldman, Dans Edemeyeceksem Bu Benim Devrimim Değildir, Agora Kitaplığı, 2006

(Yurt Gazetesi)

Rana ULAŞ | Tüm Yazıları
Hits: 2673