Başbakan kesin kararlı olduğunu Mısırlılara da söyledi..
Mısır ziyaretinde El Dustur gazetesi yazarı Fehmi Huverdi’nin sorularını yanıtlarken konu parlamenter sisteme de gelmiş..
Başbakan, parlamenter sistemin dışında başka bir sistemi kabul edebiliriz demiş.. Muhalefetin itirazları nedeniyle başkanlık sisteminin yeni anayasada yer alacağı konusunda iyimser değilim.. Ancak sistemin değişmesi konusunda kesin kararlıyım demiş..
Başkanlık veya yarı başkanlık sistemi için elinden geleni yapacağını söylemiş..
*
Mesele basit değil..
Mesele Ankara meselesi değil.. Mesele 50-60 kişiyle sınırlı değil.. Bana ne ya ülke nasıl yönetilirse yönetilsin diyenlerin dışında herkesi ilgilendiriyor..
Kimini doğrudan ilgilendiriyor..
Kimini dolaylı..
*
Bir süredir şahit oluyorsunuzdur.. TV’lerde parlamenter sistemi kötüleme yarışı başladı.. Kampanya şimdilik iktidar sözcüleri tarafından yürütülüyor.. Yakında iktidar destekçileri de katılır..
Sistem değişir mi, değişmez mi? İktidar anayasayı değiştirecek çoğunluğu bulur mu bulamaz mı, referanduma götürür mü götüremez mi ayrı konu..
Bunda Ankara kulislerinin ince hesapları, hesaplaşmaları belirleyici olur.. Ona daha zaman var..
Yalnız değişirse şöyle bir durum ortaya çıkacak..
Parlamenter sistemi göremeden, parlamenter sistemle tanışmadan kötü diye değiştirmiş olacağız..
Nasıl yani?
Parlamenter sistemle yönetilmiyor muyuz?
Yönetilmiyoruz!
Liderler sistemiyle yönetiliyoruz.. Türk halkı liderlere oy veriyor, milletvekillerine oy vermiyor..
Milletvekilleri seçimle gelemedikleri için.. Milletvekilleri liderlerine yapışarak Meclis’e geldikleri için.. Sistemin adı parlamenter demokrasi olmuyor..
Liderler demokrasisi oluyor..
*
Başbakan keşke bunu değiştirse.. İşe buradan başlasa.. Yapmak da kolay ha.. Seçim yasası ile partiler yasasında değişiklik yapılacak o kadar..
İktidar adamları ekranlarda başkanlık sistemini ballandıra ballandıra anlatırken milletvekillerinin seçimle geleceğini söylüyorlar.. Dar bölge olacağını, vekil-seçmen ilişkisinin sağlıklı kurulacağından dem vuruyorlar..
Vekillerin gücünü seçmenden alacağından..
Parlamenter sistemde olmazmış havası yaratıyorlar.. Hafif kandırmaca çekiyorlar..
AKP’li vekil neden gitmedi
CHP milletvekilleri, 87 gündür Suriye’de hücreye tıkılan gazeteciyi kurtardı diye neredeyse topa tutulacak..
Hükümetin organları varken, sivil toplum kuruluşları varken esir gazeteci neden CHP’lilere verilmiş..
CHP’lilerin Esad’ın yanında ne işi varmış.. Daha bir araba laf sokuşturuyorlar.. En çok CHP’nin bu işten siyasi rant çıkarmak istediğini iddia ediyorlar..
*
Şam’a giden CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz süreci anlattı.. Gazetecinin ailesi iktidara başvurmuş, cevap alamamış.. CHP’nin kapısını çalmış..
Eryılmaz, Suriye’ye gidip temas kurmuş, serbest bırakılacağı sinyali alınca tanıdığı AKP milletvekiline beraber gitme teklifi yapmış..
Teklif ettiği vekil partime sorayım demiş, bir daha sesini çıkarmamış..
Korkmuş mu, partisi mi izin vermemiş?
Yine aynı taktik sıkıldık artık
Yıllardır alıştık.. Bir konu konuşulmasın, tartışılmasın, eksiği yanlışı söylenmesin isteyenlerin yöntemi aynı..
Asıl meseleyi bir kenara atıp karşı çıkanları susturmaya çalışıyorlar..
Hemen iktidar karşıtlığına..
İktidar düşmanlığına bağlıyorlar..
İşi siyasete çekip, kafa karıştırmayı hedefliyorlar..
*
Çamlıca’ya yapılması düşünülen cami meselesinde de aynısını yaptılar.. Cami, Sultanahmet Camii’nin büyütülmüş kopyası mı değil mi?
Çamlıca’ya diğerlerini gölgede bırakacak devasa cami yapmak doğru mu değil mi?
Bunu konuşmuyorlar..
İstanbul’a yakışmaz diyenlere, proje kopya diyenlere, ‘Tayyip Erdoğan istiyor diye beğenmiyorsunuz’ demezler mi?
Pes!..
*
Tayyip Erdoğan istedi diye beğenenler de niye beğendiklerini söyleseler iş çözülecek..
En azından kimin niye beğendiğini de öğreneceğiz..
(Milliyet)
