TSK sanık PKK tanık

~ 07.11.2012, Yılmaz ÖZDİL ~

Gazeteciliğe gece muhabiri olarak başladım. İlk imzalı manşetim hunharca cinayetti.
 

Bir kadın, annesi ve iki çocuğu öldürülmüştü. Genç kadını yatak odasında atkıyla boğmuşlar, yaşlı kadının oturma odasında gırtlağını kesmişler, yedi ve dokuz yaşındaki iki kardeşi ise, banyoda, küvette, kafalarına piknik tüpü vurarak katletmişlerdi. Manzara korkunçtu. Büfede duran aile fotoğrafından tek kişi eksikti, baba...

*

Kulakları çınlasın, emekli oldu, dönemin cinayet masası amirine “o mu?” diye sormuştum. Gayet sakin “hayır” demişti... “Kadının kolu zorlanmış, morluklar var, büyük ihtimalle bileziklerini söktü aldı, biraz sonra tıpış tıpış gelir!”

*

Saat gece yarısını geçmiş, duyan koşmuş, çoluk çocuk meraklı kalabalık, mahalleli birikmişti. Sivil polisler, adeta randevu bekler gibi sigara tüttürüyor, sokakta, komşularla sohbet ediyordu.
Bi anda...
Ortalık karıştı. Kaş-göz işaretleriyle herifin birinin üstüne çullandılar, apar topar ekip arabasına sokup götürdüler.

*

Katil’di... Uzaktan akrabaydı. Meğer, Eşrefpaşa’da cinayeti işlemiş, bilezikleri almış, Urla’ya gitmiş, arkadaşının düğününe katılmış, bileziklerden birini geline takmış, çulsuzun bilezik takması dikkat çekmiş, katledilen aile’nin uzak-yakın tüm akrabalarının o gece nerede, ne yaptığını takibe alan polisin haberi olmuş... İlk kez o an duyduğum “bumerang korelasyonu”nun gerçekleşmesi beklenmişti.

*

Bumerang korelasyonu...
“Katil mutlaka cinayet mahalline geri döner”den ibaretti.

*

Suçlu psikolojisinin, ruh halinin, temel davranış biçimiydi. Cesedin bulunup bulunmadığına, delil bırakıp bırakmadığına, ne konuşulduğuna... Ama hepsinden önemlisi, eserine bizzat “tanık” olma duygusuydu.

*

E bakıyoruz bugün...

*

Binlerce şehit.
Terörist, şahit.
TSK sanık.
PKK tanık.

*

Olay yeri inceleme, parmak izi ekibine filan gerek yok aslında... Apo’yu da hâkim yapın, bitsin bu iş.

(Hürriyet)

Yılmaz ÖZDİL | Tüm Yazıları
Hits: 1900