Cenaze töreninde "Başbakan Barikatı" vardı.

~ 27.09.2012, Necdet SARAÇ ~

• Büyük usta Neşet Ertaş, cenazesinde de Türkiye’nin birçok farklı rengini bir araya getirdi. Kırşehir halkı oradaydı, çevre illerden gelenler oradaydı. Binlerce insan “Neşet Baba” için Kırşehir’e akmıştı…

• “Devlet sanatçılığı”nı reddeden Neşet Ertaş’a devlet töreni yapılmasına karar verilmişti. Cemevi’ne bile götürülmeyen cenaze sanki apar topar camiye getirilmişti. Ancak cenaze alanında ilk dikkat çeken şey, demir korkuluklarla ayrılmış halkın uzağına konulan tabuttu. Neşet Ertaş’ın cenazesi, “Kırşehir Belediyesi” yazılı bir tabut içinde binlerce insanın önünde, yazısıyla, örtüsüyle, tabutun biçimiyle, üzerindeki reklamıyla “kimsesiz” kalmış gibiydi…

• Başbakan da törene katıldığı için, her yer polis kaynıyordu. Polis barikatlarından dolayı sokakları dolduran binlerce insan alana giremedi. Önlem o kadar sıkıydı ki, polis bir ara pet su şişelerini bile alana sokmadı.

• Bu sıkı önlemlere ve yüzlerce siyah takım elbiseli koruma tarafından korunan Başbakan’a tepki gecikmedi. “Etten duvarın” hemen arkasında bir kadın “madem bu kadar korkuyorsun, niye buralara geliyorsun” diye bağırıyordu…

• Cenaze töreninde Diyanet İşleri Başkanlığı adına yapılan konuşma Alevi Bektaşi geleneğinin en önemli isimlerinden olan Neşet Ertaş’ın kemiklerini sızlatacak cinstendi. Abdallık ve Alevilik vurgusu yapılmadan hayatı anlatılan Neşet Ertaş’ın “cenaze namazı”  öncesi, cenaze namazının nasıl kılınacağı uzun uzun tarif edildi, arkasından da topluluğa Neşet Ertaş’ın Müslümanlığı dikte ettirildi. Hem de öyle böyle değil. İmam cemaate, “onun dine, diyanete bağlılığına hepinizin ittifakla şahit olduğunuzu biliyoruz, değil mi” dediğinde alandan bindirilmiş küçük bir iki kıta dışından ses bile çıkmadı! Ancak Neşet Ertaş için “hellalik” istendiğinde bütün alanı kaplayan “helal olsun” sesleri sanki imama bir cevap gibiydi…

• İmamdan sonra Başbakan’ın konuşması ise anlamsız ve zorlamaydı. Dirisine sahip çıkmadığı bir inancın mensubunun ulusal ve uluslararası düzeyde tanınan ölüsüne sahip çıkarak sanki “biz her şeye muktediriz” mesajı veriyordu. Ancak, bu mesaj, cılız bir alkış dışında, cami avlusunda toplanan cemaatten karşılık bulmadığı gibi, Başbakan konuşmaya başladığında abartısız yüzlerce insan alanı terk etti…

• Alanı terk edenler, deyim yerindeyse Kırşehir’in bütün Abdalları ve solcuları ise mezarlıkta son görevleri için Neşet Baba’nın başında oldular…

• AKP, CHP kalabalık heyetlerle cenazeye katılırken, MHP ve DSP de cenaze töreninde yerini almıştı. AKP’den Recep Tayyip Erdoğan, Ertuğrul Günay, Salih Kapusuz, Melih Gökçek, CHP’den Kemal Kılıçdaroğlu, Gürsel Tekin, Muharrem İnce, İhsan Özkes, Sabahat Akkiraz, MHP’den Oktay Vural ve Mehmet Şandır, DSP’den Masum Türker oradaydı.

• Sanatçılardan, Arif Sağ, Suavi, Kubat, Edip Akbayram, Bedia Akartürk, Sümer Ezgü, Orhan Gencebay da oradaydı…

• Dersim Spor’dan Erciyes Üniversitesi’ne, Kırşehir Adliyesi’nden Vodafon’a kadar çok fazla sayıda çelenk vardı…

(Yurt Gazetesi)

Necdet SARAÇ | Tüm Yazıları
Hits: 1238