Samimiyet Esastır Ama...

~ 24.08.2012, Ercan YEŞİLYURT ~

Yetmez, çünkü doğruya ancak bilgiyle ulaşılır. Doğru da şartlara, zamana ve ilgili grup ve kurumların çıkarına göre değişir. Herkesin doğrusu kendine, ancak günümüzde insanlığın ulaştığı toplum seviyesinde, kamu çıkarı doğruyu belirlemektedir. Artık tek tek, grup grup, mutluluk ve huzur yoktur. Gelinen bu yaşam şartlarında, hayat herkesi zorunlu olarak sosyalleştirmiştir. Şartlar herkesi birbirine muhtaç kılmıştır. Artık hiçbir gelişmiş toplumda kuralsız yaşam yoktur, kurala uymamanın en belirgin göstergesi, trafik kazaları ve sonuçlarıdır. Demokrasi, şehirleşmenin tamamlandığı, ekonominin kayıt altına alındığı, yaşamın her aşamasının, kurallara bağlandığı toplumlarda hayat bulur ve yaşar.

Demokrasi, herkesin toplum yönetimine bir ölçüde ve bir şekilde katılımıdır. 1965 milletvekili ve 1966 Cumhuriyet senatosu seçimlerinde uygulanan ulusal artık sistemi terk edilerek barajlı Dhont sistemi getirildi. Üstüne üstlük bir de 1982de yüzde 10 ülke barajı kondu. AP iktidarı TİPin parlamentoya girmesini önlemek için yüzde 10 il barajı getirdi. Partilerin aldıkları oy oranında parlamentoda temsilini 12 Eylülden önce Demirel hükümeti engelledi.

Ancak bu il barajı uygulanamadı. Yasanın parlamentoda kabulünün ardından; TİP, Anayasa Mahkemesi’nde iptal davası açtı. Anayasa Mahkemesi, bu baraj hükmünün anayasanın 2. maddesinde yer alan Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir hukuk devledirilkesini zedelemekte olduğu kanısına vararak iptal etti.

Türkiye Cumhuriyetinin demokratik bir hukuk devleti olduğu ilkesi 1982 Anayasasında da yer almasına rağmen yapılan bütün seçimlerde de baraj uygulandı. Eğer iddia edildiği gibi Türkiye bir hukuk devletiyse, Anayasa Mahkemesinin eşitlik ilkesine aykırılık kararına rağmen, bütün seçimlerde seçim barajı hep uygulandı. Bu yapılan tüm seçimlerin, anayasaya, kanunlara ve hukuka aykırı olduğunu gösterir. Bu anayasaya aykırı davranan tüm geçmiş iktidarları ve bugünkü iktidarı da suçlu kılar.

Demokrasi, tüm fikirlerin, sosyal grup ve sınıfların birlikte güçleri oranında parlamentoda karşılıklı denge kurdukları rejimdir. Eskiden kanunsuz ve hukuksuz getirilen seçimlerdeki baraj sistemi TİPin parlamentoya girmesini engellemek içindi. 1982de getirilen baraj ise Kürtlerin parlamentoya girişini önlemek için konulmuştur. Şimdi denecektir ki, diğer partilerden seçilen kürt kökenli milletvekilleri Kürtdeğil mi? Onlar da Kürt ama ben Kürtüm diye seçime girmiyorlar. Yani aslında dürüst davranmıyorlar. Sadece onlarda değil, tüm siyasiler aynı durumdalar. Tabii ülkemizde meşru zeminde de, gayrı meşru zeminde de çare tükenmediği için BDPliler, çok iyi bir örgütlenmeyle bütün bu barajları aşıp temsil olanağını sağlamayı becerdiler. Herkes maskeli bir oyunun tarafı olmak zorunda kaldı.

Demokrasinin temelinde, toplumda tomurcuklanan bütün fikir ve akımların temsil edilmesinin; bu akımların devlet yönetiminde yansıması ilkesi bulunmaktadır. Seçmen oyunu hangi partiye verdiyse, baraj konularak başka bir partiye verilmiş olamaz demokrasilerde. Öyle sahtekârlıklar yaşandı ki, ülkenin bazı bölgelerinde sola verilecek oylar, barajı aşsın diye MHPye verildi. Daha önce onlardan sopa yemiş olmalarına rağmen. AKPnin ideolojik referansları o kadar korkunç ki, insanları bir uçtan bir uca savuruyor. Sakülünü bozuyor, korkudan.

Çetin Altandan hukuk tarifi: Hukuk insanlığın ortak huzurunu güvence altına alamaya dönük, evrensel ilkeler matematiğidir.Hukuk kuralları matematik gibi kesindir, evrenseldir, esnetilemez.

Samimiyetle bilgilerinize sunulur.

(Cumhuriyet)

Ercan YEŞİLYURT | Tüm Yazıları
Hits: 1645