Petrol Odaklı 'Kürt Federalizmi'.

~ 10.08.2012, Mustafa SÖNMEZ ~

Hasan Cemal (HC), 9 Ağustos tarihli Milliyetteki yazısında, devletin zirvelerinde (DZ) Kürtler, petrol, İran, PKK konularında yapılan beyin fırtınalarını yazdı. HCnin yazdıklarından devletin zirveleri isimli aktör(ler)ün, AKP zirvesi olmadığını anlıyoruz. Çünkü RTE ile ilgili de düşünceleri var bu DZnin. Ortalıkta askeri vesayet filan kalmadığına göre, kim bu DZ, anlamak güç. Ama yine de iyi saatlerde olsunlar- HCye düşüncelerini fısıldamış bir DZ var. Ne diyorlarmış? HC şöyle aktarıyor;

Üniter kalmakta direnen bir Türkiye küçülür, özerk ya da federatif bir Türkiye büyür mü? Küçülmek ne demek? Türkiye Kürtlerinin Irak Kürtleriyle kaderini birleştirmesi... Büyümek ne demek? Türkiyenin Irak Kürtleriyle, Suriye Kürtleriyle bir federasyon çatısı altında birleşmesi... Ama ya büyüyeyim derken karşında büyük Kürdistanı bulursan?.. Bu konular acaba değişik senaryolar halinde devletin zirvelerinde konuşuluyor mu?Konuşulduğunu söyleyenler var.Demek ki, statükoyu korumak yerine, birilerinin de Irak, Suriye Kürtlerini de oyun alanına alarak özerklikle, federasyonla büyüme planları var. Bu DZ, (her kimlerse), tabii ki Irak petrolü uğruna bu özerklik oyununu kurguluyorlar, Kürtlerin kara kaşları, kara gözleri için değil herhaldeŞöyle yazıyor HC: Irakın neredeyse Suudi Arabistan kadar petrol zenginliği var. Bu açıdan Musul ve Kerkükün yanı sıra Kuzey Iraktaki ham petrol rezervlerinin de olağanüstü zengin olduğu ortaya çıktı. Devletin zirvelerinde bunun Türkiye açısından ne anlama geldiğinin çok iyi farkında olanlar var. Hiç kuşkusuz Irak Kürtleri de üstünde oturdukları bu zenginliğin kendileri için bir refah ve gelecek garantisi olduğunu iyi biliyorlar. Kısacası: Türkiye de Irak Kürt yönetimi de karşılıklı iyi ilişkilerin her iki tarafın da çıkarına olduğunun bilincindeler. Bu nedenle, devletin zirvelerinde esintiler öyle ki, Kuzey Iraktaki petrol zenginliği konusunda Türkiye -Amerika dahil- kimseye meydanı boş bırakmak niyetinde değil.

Örneğin, Turkcellin sahibi Karamehmetlerin Genel Enerji ile, Tüpraşın sahibi Koç Grubunun, İngiliz ve Amerikalılarla Kuzey Irakta petrol yatırımlarını ve/veya niyetlerini hatırlayarak meydanın kimseye bırakılmak istenmediği açık. Ama petrol bu Meydanı boş bırakmamak kolay mı? Tereyağındaki kıl değil ki, çekip alasın... Evdeki hesaplar çarşıya uyar mı? Türkiyedeki DZnin, petrol uğruna Kürtlerle hemhal olma niyetlerinin Bağdat pekala farkında ve Şii liderliği Türkiyenin petrole sulanmasını, ahlaksız teklif olarak görüyor. Kerküke yapılan son Davutoğlu ziyaretinin bir notaya nasıl sebebiyet verdiğini gördük. HCnin DZ dediği, muhtemelen Türkiye burjuvazisinin hislerine tercüman olanlar, petrol odaklı bir Kürt siyaseti geliştiredursunlar, Irak Kürdistanını Iraktan koparmanın kolay olup olmadığını, bunun ne cehennemlere mal olacağını acaba hesaba katıyorlar mı?

***

Önceden de yazdım, yeri gelmişken tekrar edeyim; Türkiye, gidip gelip baştan çıkarmaya çalışıyor ama, Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin bugün sahip oldukları azımsanacak şeyler değil. Bir kere Irakta geniş bir idari yetkiye sahipler. Başkanlık, başbakanlık, bakanlar kurulu, parlamento, peşmerge ordusu, polis teşkilatı, istihbarat örgütleri, Kürt bayrağı, Kürtçe resmi dil, ilkokuldan üniversite bitimine kadar Kürtçe eğitim, 20 adet televizyon kanalı, resmi-özel 15 adet üniversite, 3 adet askeri akademi, bankalar, yerli-yabancı firmalar Yok, yok neredeyse Bağdatta da etkililer. Irak Parlamentosunda Kürt siyasi partilerinden seçilen 75 milletvekili var. Irak Cumhurbaşkanı Talabani Kürt, Irak Başbakan Yardımcısı Roj Nuri Şawis Kürt. Irak Genelkurmay Başkanı Ebabekir Zebari, Irak hükümetindeki 6 bakan, birçok ordu komutanı, polis müdürü, El-Muhaberat yetkilisi, büyükelçi, kurum-kuruluş yöneticisi Kürt Toprak bütünlüğünü koruyabilirse Irak ve onun bir parçası olarak Kürtler gelecekten umutlu olabilirler. Petrol rezervleri açısından dünyada 5inci sıradalar. 2011de 80 milyar dolarlık petrol sattılar ve dünya 7ncisiler. Irakta kişi başına gelir 4 bin dolar ile Türkiyenin yüzde 40ı dolayında ama hızla gelişme şansları var. Bunca mevzi kazanılmışken, Iraktan kopup Türkiyeye yamanmanın, Kürtlere ne yararı olabilir? Nitekim, Irakın 80 yaşındaki deneyimli Kürt Cumhurbaşkanı Celal Talabani, 14 Nisanda El Cezire ekranlarında Jane Arrafın sorularını yanıtlarken şöyle diyordu: Irakta tüm haklarımız var. Kürtlerin çoğunluğu anayasaya evet diyerek Irak’ta yaşamaya karar vermişler.

***

HCnin DZ aktörlerinin, Petrol odaklı Kürt federalizmi projesi”, daha baştan, Irak Kürtlerinin (işbirlikçilerin değil, aklıselim olanlarının) oyundan uzak durmaları ile çuvallar. Bu ayak çökünce Suriye ve Türkiye Kürtlerine özerklik lolipopu, DZdekilere bir şey kazandırmayacağı gibi, sorun yaratır ve muhatabı PKK olan bu ayakta yol almak için de bir gayret gösterilmez.

Irakta, Türkiyede hatta Suriye ve İranda da Kürtler, ABD kuklası devletçik olmak yerine ya da Büyük Kürdistan gibi fantezilere kapılmak yerine, kendi ülkelerinin toprak bütünlüğü içinde, eşit yurttaşlık mücadelesi vermelidirler. Bunu bugün BDP eşbaşkanları da bilge Kürt siyasetçi Talabani de açıkca dile getirerek doğruya işaret ediyorlar.

Ama HCnin DZsi, bunu anlayacak durumda görünmüyor. Onun aklı petrolde Petrol odaklı özerklik, federalizm senaryoları daha çok fısıldanacak HCye, anlaşılan

(Cumhuriyet)

Mustafa SÖNMEZ | Tüm Yazıları
Hits: 1671