Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru

~ 14.01.2011, Rıza TÜRMEN ~

Son anayasa değişikliği ile Türkiye, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuru hakkını kabul etti. Anayasa’nın 148. maddesine eklenen bu konuyla ilgili paragrafta şöyle deniyor: “Herkes, Anayasa’da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilir…”
Bundan da anlaşılacağı gibi, AYM’ye başvurabilmek için ihlal edildiği iddia edilen hakkın hem Anayasa’da, hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde yer alması gerekiyor.
AYM’lere başvuru hakkı, bireyin hak ve özgürlükleri bakımından ek bir güvence sağlayan ve birçok devlet tarafından kabul edilen bir yol. Öte yandan yeni bir iç yargı yolunun kurulmasıyla, Türkiye’den AİHM’ye yapılan başvuruların sayısında da önemli bir azalma olabilir.

Yeterli ve etkili yargı yolu
Ancak bunun için, AİHM’nin, AYM’yi etkili ve yeterli bir iç yargı yolu olarak kabul etmesi gerekir. AİHM, AYM’nin etkili ve yeterli bir yargı yolu olmadığına karar verirse, o zaman AYM’ye gitmeden doğrudan AİHM’ye başvurma olanağı var. İç yargı yolunun etkili ve yeterli olduğunu göstermek ilgili devlete düşüyor. Örneğin, AYM makul bir sürede karar vermediği için etkisiz olabilir.
Apostol/Gürcistan (2006) kararında, AİHM, Gürcistan AYM’ye bireysel başvuru hakkının, devletin bu yolun etkili olduğunu kanıtlayan somut bir örnek gösterememesi, ayrıca hak ihlali saptandıktan sonra Anayasa’da bunu düzeltecek önlemlerin bulunmaması nedenleriyle etkili ve yeterli bir iç hukuk yolu olmadığına karar verdi.
Türk Anayasa’sındaki bireysel başvuru hakkının etkili bir iç hukuk yolu sayılması için, AYM’nin makul bir süre içinde karar vermesi, AİHM kararlarındaki ilkeleri göz önünde bulundurması önem taşıyor.
Hükümet, TBMM’ye AYM Kuruluş ve Yargılama Usulleri hakkında bir yasa tasarısı gönderdi. Tasarıda, bireysel başvuru hakkı da düzenleniyor.
Tasarı soyut norm denetimine izin vermiyor. Başka bir deyişle, bir yasa bazı hak ve özgürlükleri ihlal ediyorsa, bu yasa size uygulanmadan AYM’ye başvuramazsınız. Ancak, yasa uygulandığında sizin hak ve özgürlüğünüzü ihlal edeceği kesinse, AYM’ye gitmeden AİHM’ye başvurmak olanağı var.
Tasarının en fazla tartışmaya yol açabilecek yönü, AYM bir hak ve özgürlüğün ihlaline karar verdiğinde, bu ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için atılacak adımlar.
Anayasa Mahkemesi yargı kararını iptal edebilir mi?
AYM, hak ve özgürlüğün, bir yargı kararı sonucu ihlal edildiğine karar vermişse, tasarı, AYM’ye bu yargı kararını iptal etme yetkisini veriyor. AYM’ye verilen bu yetki, bireysel başvuruyu düzenleyen Anayasa’nın 148. maddesi ile bağdaşmıyor. 148. maddeye göre, AYM’nin yetkisi insan hakları ihlalleriyle sınırlı. AYM’nin, Yargıtay ya da Danıştay tarafından onanıp kesinleşen bir kararı, bir üst mahkeme gibi, usul ya da esas yönünden inceleyip iptal etmek gibi bir yetkisi yok. AYM sadece yargı kararının insan hakları ihlaline yol açıp açmadığını saptayabilir. Anayasa’nın vermediği bir yetkinin yasayla verilmesi hukuka aykırı.  AYM’nin ihlali saptadıktan sonra, yeniden yargılanmak üzere kararı yetkili mahkemeye geri göndermesi gerekir.
Tasarı, bir ihlal durumunda, AYM’nin tazminata hükmedebileceğini de öngörüyor. Bu madde de, AYM’nin yetkilerine ve konumuna aykırı. Örneğin, mülkiyet hakkının ihlal edilmesi durumunda, AYM’nin tazminata karar verebilmesi için birinci derece mahkemesi gibi çalışmasına, bilirkişi atayarak taşınmazın değerini saptamasına, dosyanın ayrıntılarına girmesine gerek var. Oysa, AYM’nin ne işlevi ne de yapısı buna uygun değil.
Nasıl ki, Alman Anayasa Mahkemesi’nin de bireysel başvurularla ilgili olarak tazminata karar verme ya da mahkeme kararını iptal etme yetkisi bulunmamakta. Bir hakkın ihlal edildiğini saptadıktan sonra, kararı yetkili mahkemeye gönderiyor.
Bu maddeler, tasarının amacı konusunda kuşkulara yol açıyor. TBMM komisyonlarında görüşülmesi sırasında, bireysel başvuru hakkını zayıflatan bu hususların düzeltileceğini umut ederiz.

(Milliyet 14.01.2011)

Rıza TÜRMEN | Tüm Yazıları
Hits: 2154