'EVET'LE 'HAYIR'IN EĞİTİMLE İLİŞKİSİ..

~ 07.01.2011, Mehmet TEZKAN ~

Her fırsatta, her konuda yüzde 58’lik evet oyuna atıf yapılsa da…
Yüzde 58’in Türkiye’nin rotasını çizdiği söylense de..
Yüzde 58’in Yeni Türkiye’yi kuracağına inanılsa da..
Şu gerçek ki; AKP yüzde 58’in yapısından memnun değil..
Niye mi?
Referandumdan sonra yaptırdıkları araştırmada şunu gördüler.. Eğitim seviyesi yükseldikçe hayırlar artıyor..
Eğitim seviyesi düştükçe, sıfırlandıkça evetler çoğalıyor..
Bu konuyu birçok kez yazdım..
Bu sonucu doğrulayan önemli bir çalışma yayımlandı.. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü tüm liselerin üniversite başarı oranlarını çıkarmış..
İlçeler bazında derecelendirmiş, kıyaslamış..
Bunu yaparken açık öğretimi hesaba katmamış, örgün öğretimi baz almış..
Durum şu..
*
En başarılı ilçe Beşiktaş..
Üniversiteye öğrenci verme oranı yüzde 65..
Referandumda çıkan oy ne?
Yüzde 77.7 hayır..
İkinci sırada Kadıköy var.. Başarı oranı yüzde 62.5..
Referandumda yüzde 74.2 ile hayır demişler..
Üçüncü sırada Adalar geliyor.. Onlar da yüzde 61.2 ile hayırcı olmuş..
*
Gelelim başarısız ilçelere.. Son sırada Sultanbeyli var.. İstanbul’un en başarısız ilçesi.. Üniversiteye öğrenci verme oranı yüzde 34.7..
Referandumda ne yapmış?
Yüzde 85.6 ile evet demiş..
Sondan bir önceki ilçe Sultangazi.. Başarı oranı yüzde 39.7..
Onlar da yüzde 68.8’le anayasa değişikliğine evet demiş..
Sondan üçüncü sıraya da bakalım..
Yüzde 41.9’la Çekmeköy.. Referandumda onlar da evet oyu vermiş..
Oran; yüzde 59.5..
*
Okurken dikkatinizi çekmiştir..
Eğitimdeki başarı oranı yükseldikçe evet oyları azalıyor, hayırlar artıyor..
Bu da AKP’nin yaptırdığı anketi doğruluyor..
*
Bu sonucun birkaç farklı nedeni de olabilir..
BİR: Son sıradaki ilçelerde yaşayan aileler eğitime yeteri kadar önem vermiyordur..
İKİ: Gelir seviyesi çok düşüktür, çocuklar dershane takviyesi almaktan yoksundur..
ÜÇ: Kız çocuklarına lise bitince aileleri buraya kadar diyordur.. Üniversite sınavına bile sokmuyordur.. Bu da oranı düşürüyordur..
Her neyse ortada bir başarısızlık var..
*
Sonuç: İstanbul’da en yüksek oranda hayır oyu veren ilçenin, eğitimdeki başarı sıralamasında birinci olması bir şeyler anlatmıyor mu?

ATEŞTEN GÖMLEK
TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanlığı’na Erkut Yücaoğlu getiriliyor..
İktidara çok yakın duran gazete başlık atmış..
Ateşten gömlek Yücaoğlu’nda..
Demek ki onlar da anlamış artık..
Vehbi Koç’ların, Sakıp Sabancı’ların, Rahmi Koç’ların, Bülent Eczacıbaşı’ların başkanlık yaptığı yer neden ateşten gömlek olsun ki..
Olsa olsa şeref kürsüsü olur..
*
Maalesef kazın ayağı öyle değil.. TÜSİAD Başkanı olmak da artık ateşten gömlek giymek oldu..
Sadece orası değil..
İktidara mesafeli duran tüm sivil toplum kuruluşlarının başına geçmek de artık ateşten gömlektir!..
Bunu iktidara en yakın duran gazetenin ilan etmesi de manidardır..

Bir ülkeye totaliter rejim nasıl gelir?
Öyle bir gecede gelmez.. Gökten zembille de inmez..
Yavaş yavaş gelir, hazırlaya hazırlaya..
Asker düdüğüyle bir gecede gelenini gördük, yaşadık.. 12 Eylül’de tanklar sokağa çıktı, ne yasa kaldı ne anayasa..
Ne hak kaldı ne hukuk..
Bu başka..
Benim anlatacağım başka..
Totaliter rejime geçmek için toplumu yavaş yavaş hazırlamak gerekir..
Bunun için yardakçılar gerekir, tetikçiler..
Öncü onlardır.. Ufak ufak yazmaya başlarlar..
Memlekette olan her hak arama eylemini, her protesto gösterisini şer güçlerin oyunu olarak sunarlar..
Birinci aşama budur..
Mesela öğrenciler bir eylem mi yaptı?
Kullanılmışlardır..
Marjinal çocuklara, terörist şeytanlar muamelesi çekilir..
İşçiler sokağa mı çıktı; darbeciler yollamıştır..
Hatta olası eylemleri bile kafadan lanetli ilan ederler..
1 Mayıs’ı şimdiden ilan ettikleri gibi!..
Amaç toplumu sindirmek, korkutmak, eylem yapamaz, muhalefet edemez hale getirmektir..
Her eylemciye terörist muamelesi çektin mi zaten iş biter..
*
Susan toplumu dizayn etmek daha kolaydır.. Sonra tekleştirme aşamasına geçilir..
Tek parti, tek lider, tek medya, tek merkezli ekonomi, tek tip düşünce..
Tek, tek, tek..
*
Dün bir gazeteyi açtım; gördüm ki tetikçinin biri birinci aşamayı başlatmış..

(Milliyet 07.01.2011)

Mehmet TEZKAN | Tüm Yazıları
Hits: 11368