İstifa zamanı

~ 04.07.2012, Güngör MENGİ ~

Bölgesel süper güç olmayı yanlış mı anladık biz, yoksa icraatında mı hata yaptık?

Dış politikada keskin dönüş, Davutoğlu’nun Dışişleri Bakanı koltuğuna oturmasından sonra gerçekleşti.

Ama görüldüğü gibi kısa zamanda hiç istemediğimiz bir yere geldik.

“Komşularla sıfır sorun” sloganı ile kolları sıvayan Davutoğlu, iki yıl içinde diplomatik çevrelerde alay konusu olmaya başladı.

Çünkü fiili durum “komşularla sıfır barış” istikametinde ilerliyor.

Türkiye’nin katlanamayacağı, kesin bir başarısızlık söz konusudur.

Suriye ile yaşanan son kriz eksiklerimizi ortaya koymuştur.

İki gün ara ile alanlarında sivrilmiş bir hariciyeci ve bir istihbaratçıyı dinledim.

Bölgesel süper güç olmak için büyüyen bir ekonomi ve “kalabalık” bir orduya sahip olmak yetmiyor.

Büyüyen, istikrarlı ekonomi, her hamlenin başarısı için gerekli bir zemindir. Ama onun yanında üç öncelikli şey daha gerekiyor.

Temerrüde düşmeden

Birincisi TSK’nın genel amaçları dışında örgütlenmiş, en modern şekilde donatılmış bir çekirdek, çevik operasyon kadrosu...

İki; çok etkili bir istihbarat...

Ve mükemmel bir hariciye...

İlk ikisi var mı; tartışılır. Ama üçüncüsü bir zamanlar vardı. Şimdilerde Bakan Ahmet Davutoğlu’nun değişik fikirlere açık olmayan benmerkezci yapısı, hariciye geleneğimizin yeteneklerini ortaya çıkarmasına izin vermiyor.

Türkiye’nin Suriye ile ilişkilerinde geldiği çatışma noktası, en başta onun başarısızlığıdır.

Siyasi faturayı ödemek Bakan Davutoğlu’na düşer.

Bu borcun geciktirilmesi halinde sorumluluğun tüm Bakanlar Kurulu’nu içine alacak şekilde genişleyeceğini görmemek ileride pişmanlıklar yaratabilir.

Suriye ile yaşadığımız krizin kötü sürprizlere açık bir seyir takip ettiğini zaman zaman fark ediyoruz.

Suriye lideri Esad, Cumhuriyet’ten Utku Çakırözer’e Türk jet uçağının, çok alçaktan uçtuğu için radarda görünmediğini, o nedenle uyarı yapılmadan uçaksavar ateşi ile Suriye hava sahası içinde düşürüldüğünü iddia etmiştir.

Uçak su yüzüne çıkınca

Aynı iddia ima biçiminde Rusya’daki resmi ağızlardan da birkaç gündür yansıyor.

Pentagon’dan sızan aynı yöndeki bilgiler Wall Street Journal ile dünyanın kafasını karıştırıyor.

Uçağımız muhtemelen yakında su yüzeyine çıkarılacak, karşıt iddialardan hangisinin doğru olduğu aydınlanacaktır.

Tabii ki hepimiz, Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun dünyaya açıkladığı tespit ve iddiaların o gün doğrulanmasını dileriz. Ama ya Şam yönetiminin iddialarının doğru olduğu, yani uçağımızın uluslararası sularda değil de Suriye hava sahasında, üstelik füzeyle değil, uçaksavar ateşi ile düşürüldüğü ortaya çıkarsa?

Öyle bir durumda Başbakan, Dışişleri Bakanı’nın istifasını beklemeyecek mi?

İyisi mi öyle bir ihtimalin gerçekleşmesini beklemeden Bakan bugünden istifa etmelidir.

Sebebi başarısızlık olmasa bile yorgunluk denebilir.

Böyle bir değişikliğe ihtiyacımız var!

(GazeteVatan)

Güngör MENGİ | Tüm Yazıları
Hits: 1475