Gündem yaratmanın dayanılmaz ağırlığı

~ 06.06.2012, Cüneyt ÜLSEVER ~

Sanırım, siyasette başarının sırlarından birisi de liderin gündemi elinde tutma başarısıdır. Kim, gündemi belirler ve ana tartışmanın kendi belirlediği gündem çerçevesinde şekillenmesini sağlarsa, o diğerleri karşısında göreceli üstünlüğe sahip olur.

Zira ister beğenilsin, ister yerilsin; liderin yarattığı gündem bizzat kendisinin zihinlerde yer etmesini temin eder.

Gündemi belirleyen nabzı elinde tutandır.

Gündemi belirleyen esasen kendisi “gündem” olandır.

***

Gündem belirleme konusunda iktidardaki liderin elinde büyük avantajlar vardır. Zira,her şeyden önce gündemi hükümetin icraatları belirler. Muhalefet sadece görüş veya proje üretebilir. İktidar ise bizzat uygulayıcı olarak “fiili olgular”ın yaratıcısıdır.
Üstüne üstelik, her dönem basının önemli bir bölümü iktidarın peşinde koştuğu için, hali ile iktidara gerek görsel, gerek yazılı basında ayrılan pay muhalefetin kat be kat üstünde olacaktır.

Özellikle, iktidardan “it gibi korkan” basının hal-i pür melali otokrat iktidar karşısında iyice yalakalığa dönüşür.

***

“İktidarı gündem yaratmada en iyi kullanan lider kimdir?” diye bir soruya ben birkaç isimle cevap vermek isterim:

Rahmetli Turgut Özal, hele Başbakan iken, “gündem yaratma” ustası idi. Yeni bir meseleye yelken açacağı zaman, özellikle bir yurt dışı seyehati öncesi, “mesele”yi ortaya atar ve susardı. “Mesele” onun yokluğunda ateşli tartışılır, yurda döndüğünde olumlu kabul gördüğünü hissederse “mesele”ye sarılır, aksi halde oralı olmaz, “mesele”yi unuttururdu.

İktidarda “gündem” yaratmanın bir diğer ustası Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bazen “gündem” ile kedinin fare ile oynaması gibi oynuyor. Basın ve muhalefet peşinden koşarken helak oluyor.

***

Ancak, esas hüner muhalefette iken, elindeki olanaklar kısıtlı iken “gündem” yaratmaktır. Bence bu konuda en büyük üstad Süleyeman Demirel’dir. Kimse onun muhalefette iken bile iktidarın önüne geçerek gündem yaratma dehasını inkar edemez.
90’ların başında sadece “hanedan” sözü ile iktidarı gündemden sildi ve sonunda iktidarı kavradı.

Rahmetli Necmettin Erbakan da zeka dolu ince espiri ve alayları ile iktidarı zor duruma düşürme ve gündemi ele geçirme ustası idi.

Rahmetli Ecevit de 70’li yılların başında ciddi ama anlamlı çıkışları ile Başbakan Demirel’i zor durumlara düşürmüştü.

***

İktidardaki liderler bazen “nahoş” gündemleri zihinlerden silmek, hiç olmazsa etkisini hafifletmek için “gündem” uydururlar. Ekonomik göstergeler aleyhine çıkınca ABD’de Başkan Obama hemen “eşcinsel evlilikleri”ne sığındı.

“Uludere”nin sadece içeride değil, dışarıda da bir “devlet katliamı” algılamasına dönüşeceğini hisseden Başbakan Erdoğan da başarılı bir taktikle “gündem”i “kürtaj”a bağladı. Sağ olsunlar, önemle kadınlarımız Başbakan’a hak ettiği cevabı veriyorlar ama “Uludere katliamı” gündemden hızla düşüyor.

***

“Gündem” yaratma mantığı ile yaklaştığımda CHP’nin “Kürt Raporu” çıkışını çok doğru ve zamanlı buldum.

“Yeni CHP”nin bu raporu, Başbakan’ın da kolunu büktü ve Kılıçdaroğlu’na randevu vermek zorunda kaldı.Aksini yapamazdı!

CHP’nin “Uludere katliamı”nı da unutturmaması lazım. Kılıçdaroğlu, tıpkı Demirel gibi, tekrar tekrar bu konuyu gündeme getirmek zorunda.

Erdoğan’ın “özgürlük gündemini” elinden çıkardığı bir ortamda CHP’nin, Kürtlere de sahip çıkarak ve devamlı özgürlüklere vurgu yaparak “gündem”i zaman zaman lehine çevirebileceğini düşünüyorum.

Kemal Kılıçdaroğlu’na acizane bir teklifim de var. “Evet ama yetmez”ciler ile bir toplantı yapsın ve bu arkadaşlarla dertleşsin!
Sanırım onların da sıkıntıları bu günlerde had safhada.

Böyle bir toplantı “gündem”i de altüst eder!

(Yurt Gazetesi)

Cüneyt ÜLSEVER | Tüm Yazıları
Hits: 1592