Dünya 'dan Haberler 14

~ 07.05.2012, Ali ER ~

Ekonomik kriz batağında debelendikçe çıkmaza sürüklenen Avrupa ülkelerinde yapılan seçimlerde “Hitlerin Hayaleti” kendini gösteriyor. Avrupa, 2nci Dünya Savaşı'nda yenilgiye uğrayan Nazi ideolojisinin farklı biçimlerde yeniden yükselişine sahne oluyor. Doğal olarak bu gidişat sadece söz konusu ülkelerin önümüzdeki yıllardaki kaderini tayin etmekle kalmayacak, geniş bir coğrafyadaki dengeleri de değiştirecektir.

Ortadoğu’daki gelişmelerde ise sanki kısmen bir durulma gözlendi. Korkarız ki bu durum fırtına öncesi durgunluk. Türkiye sonunda Ortadoğu’daki düşman ülkeler İsrail ve İran’ın ortak hedefi olmayı başarmakla kalmayıp, hem Suriye hem de Irak’ın ortak düşmanı mertebesine yükselirken başımıza bir de Rusya çıktı. Rusya’dan en yetkili ağızlardan açıkça “Füze Kalkanını vururuz” tehdidi geldi. Bu konuda aylarca önce “Rusya da İran da Balistik Füzelerini hemen Küreciğe yönlendirirler.”[1] Demiştik de sakalımız yok ki dinlene…
Neyse daha fazla mevcut durumla boğuşmadan biz geçen hafta gündemde olan gelişmelere göz atmaya başlayalım.
Hitler'in hayaleti Avrupa'da
Ekonomik kriz batağına saplanan Avrupa, 2. Dünya Savaşı'nda yenilgiye uğrayan Nazi ideolojisinin farklı biçimlerde yeniden yükselişine sahne oluyor. Irkçı partiler Avrupa'da iktidara göz dikmiş durumda.
Kaddafi intikamını öteki dünyadan aldı
Libya’da rejimi devirmek için ilk bombayı atan Fransa lideri Nicolas Sarkozy’nin seçim kampanyası için Muammer Kaddafi’den 50 milyon Euro aldığı dedikoduları kanıtlandı. Sarkozy ‘Alçakça suçlamalar’ dedi.
Fransa'nın yeni başkanı Hollande
Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçimlerini, sosyalist aday Francois Hollande kazandı. Sandık çıkış anketlerine göre Hollande yüzde 51,9 ile seçimin galibi. Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçimini yüzde 52 oranında oy alan Hollande kazandı. Fransa'da, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunu Sosyalist aday Francois Hollande kazandı. Resmi olmayan sonuçlara göre, Hollande, oyların yüzde 52'sini kazanırken, Nicolas Sarkozy yüzde 48 oranında oy aldı. 
 
Yunanistan'da muhafazakarlar önde
Yunanistan'da yapılan parlamento seçimlerinde oy verme işlemi Pazar günü saat 19.00 itibarıyla sona erdi. Sandık çıkışı anketleri Yeni Demokrasi Partisi'ni önde gösteriyor. ‘Irkçı’ altın şafak partisi meclise giriyor. Sandık çıkışı anketlerinde, sosyalist PASOK partisi üçüncü sırada yer alırken, anketler ırkçı Altın Şafak Partisi'nin parlamentoya girebilecek yeterli oyu aldığını gösteriyor. 
Rusya ve ABD arasında füze kalkanı krizi
Rusya Savunma Bakanı Anatoliy Serdyukov, NATO ve ABD ile füze kalkanı konusunda yürütülen görüşmelerin çıkmaza girdiğini açıkladı. Serdyukov, şunları söyledi: Görünen o ki NATO Rusya'nın görüşlerini dikkate almadan, füze kalkanı konusundaki çalışmalarına devam etmek istiyor. Önümüzde iki seçenek var. Ya işbirliğiyle hareket ederek füze tehdidine karşı ortak cevap vereceğiz ya da biz, kendi askeri önlemlerimizi alacağız.
Rusya'dan "füze kalkanını vururuz" tehdidi
Rusya Savunma Bakanı Anatoly Serdyukov, ABD ile füze savunma sistemi nedeniyle yaşanan uyuşmazlığın çözümü konusunda "çıkmaz sokağa" girildiğini belirtti. Rus Bakan, NATO savunma sisteminin unsurlarını vurmak için Avrupa'ya yeni füzeler konuşlandırabileceklerini söyledi. Rusya Savunma Bakanı Anatoly Serdyukov, televizyondan canlı yayınlanan açıklamasında, "Şu aşamada iki tarafın da kabul edebileceği bir çözüm bulabilmiş değiliz. Durum, fiilen çıkmaz sokağa girmiş bulunuyor" dedi.
"Sistemin altyapısını vurabiliriz"
Rusya Genelkurmay Başkanı Nikolai Makarov, masadaki seçeneklerden birisinin Kaliningrad'a kısa menzilli İskender füzelerinin yerleştirilmesi olduğunu söyledi. Bu seçenek, özellikle eski SSCB ülkeleri olan Doğu Avrupa devletlerinde tedirginlik yaratıyor. Makarov, "Rusya'nın güney ve kuzeydoğusuna, Kaliningrad'a İskender sistemlerinin kurulması da dâhil olmak üzere, yeni silahların konuşlandırılması, sistemin Avrupa'daki altyapısını ortadan kaldırmak için olasılık dahilindeki seçeneklerden birisi" dedi. Makarov, Savunma Bakanlığı'nın yaptığı incelemelere göre, füze savunma sisteminin üçüncü ve dördüncü aşamalarının tamamlanmasının ardından sistemin Rusya'nın kıtalar arası balistik füzelerini vurma kapasitesine ulaşacağını da sözlerine ekledi.
Suriye'de güvenlik güçlerine büyük saldırı
Suriye'nin İdlib kentinde güvenlik güçlerine yönelik düzenlenen saldırıda en az 20 kişi hayatını kaybetti. İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü, saldırıda güvenlik güçlerinin karargâhının hedef alındığını bildirdi. Örgüt ayrıca, başkent Şam yakınlarında da güçlü bir patlamanın olduğunu ve patlamanın bomba yüklü bir araçla düzenlenen saldırıdan kaynaklanmış olabileceğini söyledi.
Suriye’de üniversiteye kanlı baskın
Suriye’de Beşar Esad’a bağlı güçler bu kez Halep Üniversitesi’ne kanlı bir baskın düzenledi. 4 öğrencinin ölümü, onlarca öğrencinin yaralanması, 200’den fazla öğrencinin de gözaltına alınmasıyla sonuçlanan olaylar Esad güçlerinin okulda düzenlenen bir protesto gösterisini bastırmak istemesiyle çıktı. Üniversitede yaklaşık her gün olduğu gibi önceki akşam da bir gösteri düzenlendi. 1500 öğrencinin katıldığı Esad karşıtı gösteri rejime ait güvenlik güçleri tarafından basıldı.
Gözlemci heyetinin başkanı Şam'da
Heyet başkanı Esad ve muhalefete çatışmalara son vererek, ateşkesin işlemesine imkân tanımalarını istedi. Suriye'deki BM gözlemci heyetinin başına atanan Norveçli Tümgeneral Robert Mood, 16 kişilik BM öncü gözlemci heyetinin başkanlığını üstlenmek üzere Suriye'nin başkenti Şam'a gitti.
Mood, BM'nin yetkilendirdiği 300 kişilik gözlemci heyetinin Suriye'deki tüm sorunları çözemeyeceğini söyleyerek, Esad'a bağlı güçlerle muhaliflerden işbirliği istedi. Norveçli Tümgeneral, Suriye halkının iyiliği için çabaların birleştirilmesini istediklerini kaydetti.
Suriye'deki ateşkes planı 'rayında'
BM ve Arap Birliği Suriye özel temsilcisi Kofi Annan'ın sözcüsü Ahmed Fevzi, Suriye'deki ateşkes planının uygulamadaki eksikliklere rağmen "rayında" olduğunu söyledi.
Fransa'dan Suriyeli göçmenlere çadır
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vincent Floreani, göçmenler için önemli miktarda aile çadırı ve diğer insani yardım malzemesi taşıyan uçağın bugün Türkiye'ye ulaştığını açıkladı. Sözcü, Fransa'nın daha önce Lübnan, Ürdün ve Suriye'deki göçmenlere yapmayı taahhüt ettiği insani yardım çerçevesinde söz konusu desteğin Adana'ya gönderildiğini belirtti.
Türbe nöbetindeki askerler hedefte mi?
AP’nin yorumu Suriye’nin İslami açıdan büyük önem taşıyan bu türbeye saldırmasının Türkiye tarafından büyük bir misilleme ile karşılaşmasına neden olacağı yönünde. Ayrıca bu gibi bir saldırı Suriye’ye siyasi açıdan hiçbir avantaj kazandırmayacak. Yine de tam tersini düşünen uzmanlar da var.
"Kuzey Iraklı Kürtler Batı'da pilot eğitimi alıyor"
Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi lideri Mesut Barzani'nin, Bağdat'a F-16 uçakları satılmaması yolundaki çağrısının ardından bir açıklama da Bağdat yönetiminden geldi. Başbakan Maliki'nin Yardımcısı Sami El Askeri, Kuzey Irak'taki ağır silahların Irak için tehdit oluşturduğunu öne sürdü. İran devlet televizyonu Press TV'ye konuşan El Askeri, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'ne, Saddam Hüseyin'in düşmesinden sonra el koyulan ağır silahları Bağdat'a teslim etmesi çağrısında bulundu.
Maliki'nin yardımcısı, “Bölgesel yönetim birleşik bir  Irak içinde kalmaya niyetliyse elindeki tank ve savaş uçaklarını teslim etmelidir.” dedi. Kürt askeri yetkililer daha önce, ellerinde her türlü silah bulunduğunu kabul etmiş ve Irak Anayasası'nın Kuzey Irak'ın elinde hangi silahların bulunabileceğine dair bir ayrım yapmadığını savunmuşlardı.
Press TV ise, bölgesel yönetimin elinde Rus yapısı çok sayıda savaş uçağı bulunduğunu öne sürerek, Kürt askerlerin Batı ülkelerinde pilotluk eğitimi almaya başladığını öne sürdü.
Öldürdüğü gün gitti
ABD Başkanı Barack Obama, el Kaide lideri Usame bin Ladin'in birinci ölüm yıldönümünde sürpriz bir ziyaretle Afganistan'a gitti.
ABD Başkanı Barac Obama'yı taşıyan Air Force One uçağı, sıkı güvenlik  önlemleri altında Bagram Hava Üssü'ne indi. Buradan helikopterle Devlet  Başkanlığı Sarayı'na giden Obama’ınn,  ülkede 2014 yılında Amerikan muharip güçlerinin rolünün sona  ermesinden sonra ABD'nin Afganistan'a bağlılığını pekiştirme amacı taşıyan  anlaşmayı imzalamak için Afganistan'a geldiği bildirildi.
ABD Başkanı'nın Afganistan ziyaretinin, El Kaide'nin lideri Usame Bin  Ladin'in öldürülmesinin birinci yıl dönümüne rastlaması dikkati çekti.
Arap ülkelerine Türk demokrasisi empoze ediyorlar
Amerikan Ordusu dün, El Kaide’nin öldürülen eski lideri Usame bin Ladin’in evinden çıkan yazışmalardan bir seçki yayımladı. 13 numaralı mektupta, Bin Ladin’in yaşadığı dönemde örgütün iki numaralı ismi sayılan Eymen El Zevahiri’nin, Arap Baharı’na cevap niteliği taşıyan kamuoyuna açık konuşmasının müsvedde metni bulunuyor. Bu metinde Batılı ülkeler ve İsrail’e yönelik ağır suçlamalar yöneltilirken, bir noktada söz Türkiye’ye de geliyor. El Zevahiri’nin değil bir başkasının kaleme aldığı düşünülen metnin, Bin Ladin tarafından bizzat yazılmış olma olasılığı da bulunuyor. Türkiye’yle ilgili kısımda şu ifadeye yer verilmiş: “Bize Türk demokrasisine benzeyen, laikliği empoze eden, kendimize İslâm’a adamamıza izin vermeyecek bir demokrasi pazarlamaya çalışıyorlar.”
İran'ı rahatsız eden gelişme
İran’ın resmi haber ajansı IRNA’nın bildirdiğine göre, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ramin Mihmanperest, ABD ve Afganistan arasında imzalanan stratejik işbirliği anlaşmasının İran ve bölge ülkelerince endişeyle karşılandığını söyledi.
Afganistan’daki ABD üslerinin geleceğinin belirsizliği ve askeri gücün görevinin şeffaf olmamasının endişelere yol açtığını kaydeden Mihmanperest, ”Afganistan’da güvenlik ve barışın sağlanması yabancı güçlerin bu ülkeden çekilmesine bağlıdır” dedi.
Mihmanperest, ”ABD ve Afganistan arasında imzalanan stratejik işbirliği anlaşması Afganistan’ın güvenlik sorununu çözmek bir yana, son on yılda olduğu gibi bu ülkedeki istikrarsızlık ve emniyetsizliği daha da artıracaktır” ifadesini kullandı. Haberde, söz konusu anlaşmanın Çin, Rusya, Hindistan ve Pakistan tarafından da endişeyle karşılandığı bilgisine yer verildi.
'Uranyumdan asla vazgeçmeyiz'
İran, BM daimi üyeleri ve Almanya'nın oluşturduğu 5 artı 1 ülkeleriyle 23 Mayıs'ta yapacağı nükleer müzakere öncesi meydan okudu. İran uranyum zenginleştirme programından asla vazgeçmeyeceğini açıkladı.
İran'ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'ndaki temsilcisi Ali Asker Sultaniye, 23 Mayıs'ta Irak'ın başkenti Bağdat'ta 5 artı 1 ülkeleriyle yapacakları nükleer müzakereler öncesinde ülkesinin "kırmızıçizgi”lerini açıkladı.
İran'ın asla uranyum zenginleştirme programını askıya almayacağını belirten Sultaniye, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEK) denetiminde olduğu için Kum kenti yakınlarındaki Fordo nükleer tesisini kapatmalarının bir anlamı olmadığını söyledi.
Japonya nükleere veda etti
Felaketle sonuçlanan 11 Mart 2011 depremi, Japonya'da bir devrin de sonu oldu. Bir zamanlar 54 nükleer santralin faaliyet gösterdiği ülke, enerjide radikal bir değişim sürecini tamamladı. Japonya, 42 yılın ardından ilk kez nükleer enerji üretmeyecek. Ülkede çalışır durumdaki son nükleer santral olan Tomari, bakım çalışmaları için kapatıldı.
Hokkaido adasındaki santralde bakım çalışmalarının en az 70 gün sürmesi bekleniyor. 11 Mart 2011'de meydana gelen 9 büyüklüğündeki deprem ve ardından oluşan tsunami, Fukuşima santralinde nükleer felakete yol açmış, ülkedeki 54 nükleer santralden 17'sinin çalışması depremden hemen sonra durdurulmuştu. Ardından tüm santraller teker teker bakım ve dayanıklılık testleri için kapatıldı.
Mısır seçimlerinde dengeler değişti
Mısır'da 23 Mayıs'ta ilk turu yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde, sandıktan ikinci sırada çıkan Selefiler, kendi adayları yasaklanınca, Müslüman Kardeşler’den dışlanan Abdulmunim Ebu El Futuh’u destekleme kararı aldı. Seçilme şansı artan Ebu El Futuh ise Müslüman Kardeşler’in oylarını bölebilir.
Mısır'da cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaşırken, siyasi saflar yeniden şekilleniyor. Mübarek dönemi sonrasında ülkenin ikinci büyük siyasi hareketi olarak ortaya çıkan Selefiler, kendi adaylarına getirilen yasağın ardından sürpriz bir hamle yaptı. Selefilerin Nur Partisi, Müslüman Kardeşler'den ihraç edilen Abdulmunim Ebu El Futuh’u destekleme kararı aldı.
Ülkede şeriatın uygulanmasını isteyen Selefiler, bankaların kapatılması, başörtüsünün zorunlu hale getirilmesi, işyerlerinde haremlik selamlık uygulaması gibi talepleri nedeniyle ılımlı kesimlerin tepkisini çekiyor.
Mısır’da seçim kavgası
Mısır’ın başkenti Kahire’de Savunma Bakanlığı’nın önünde oturma eylemi yapan çetelerin saldırması sonucunda 20 gösterici öldü.
İsrail-Mısır arasında zoraki dostluk bitti
Mübarek rejiminin devrilmesinin ardından Mısır ve İsrail’in ‘dostluğu’ çatırdıyor. İsrail'in 1979 barışıyla fesh edilen Güney Birliği’ni yeniden kurarak Mısır sınırına 30 bin asker gönderme kararı aldığı iddia edildi. İsrail bu iddiayı yalanladı. Hüsnü Mübarek rejiminin devrilmesinin ardından Mısır, ‘zoraki dostu’ İsrail ile barış anlaşmasının imzalanmasından bu yana en büyük krizlerinden birini yaşıyor. Müslüman Kardeşler’in iktidara geldiği Mısır’ın barışa sağdık kalmayacağından endişelenen İsrail, 1979 yılındaki Camp David Anlaşması ile fesh edilen Güney Birliği’ni yeniden oluşturma kararı aldı. İngiliz Times gazetesine konuşan İsrailli yetkililere göre Mısır sınırında görev yapacak olan bu birlik üç taburdan oluşacak, toplamda 30 bin asker barındıracak ve yüzlerce tank gönderilecek.
İsrail'e büyük şok
İngiliz süpermarket zinciri Co-Operative Grup, İsrail mallarını boykot uygulama kararı aldı. Filistin yerleşkesinde İsrail işgali yaşanan bölgelerde üretilmiş ürünleri market raflarında yer almaması yönünde karar, bu zamana kadar batılı şirketlerin İsrail işgal politikası karşısında ilk reel boykot olması açısından önem taşıyor.

http://dunya.milliyet.com.tr/israil-e-buyuk-sok/dunya/dunyadetay/30.04.2012/1534625/default.htm
AB ve Hamas gizli pazarlıkta
Hamas, Avrupa Birliği üyesi 5 ülkeyle gizli görüşmeler yaptığını açıkladı. AB, resmi açıklamalarında Hamas'la görüşmek için İsrail'i tanıması ve şiddete başvurmamasını şart koşuyor. Görüşmelerin yeri olarak ise Türkiye de verildi. Filistinli yetkili Hamdan, AB üyesi hangi ülkelerle gizli görüşme yaptığı konusunda açıklama yapmadı. Ancak Gazze'deki bir Hamas yetkilisi, görüşülen ülkeler arasında İngiltere, Fransa ve Hollanda, Avusturya ve İsveç'in bulunduğunu iddia etti. 
"İslami Cihad ile Hamas birleşmeyi düşünüyor"
Hamas'ın siyasi liderlerinden Mahmud ez-Zehhar, "Hamas ve El-Fetih arasında uzlaşma anlaşmasında doğrudan görüşmeler maalesef sona ermiş durumdadır" dedi.  Ez-ZehharHamas'ın Mısırlı yetkililerle görüştüğünü, ancak şu anda El-Fetih ve Hamas arasında, uzlaşma dosyasına dair doğrudan görüşmelerin durduğunu söyledi.

El-Fetih Hareketi'ni uzlaşma görüşmelerini provoke etmekle suçlayan Ez-Zehhar, "Uzlaşma görüşmeleri Fetih'in sorumsuz davranışları yüzünden kopma aşamasına geldi. Fetih, İsrail hükümetinin baskısı altında ancak bunu itiraf etmekten çekiniyor. Fetih örgütü içindeki bazı odaklar uzlaşma anlaşmasını engellemek istiyor. Bu odaklar Batı Şeria'da siyasi faaliyet göstermemize izin vermiyor, uzantı ofislerimizi kapatıyor, üyelerimize psikolojik baskı ve kovuşturma uyguluyor. Oysa biz Gazze'de El-Fetih'e siyasi propagandalarını yapabilecekleri geniş bir alan ve özgür bir ortam tanıdık" diye konuştu.

Seçimlerle ilgili de konuşan Ez-Zehhar, "Fetih, Kudüs'te seçim yapılmasını sağlayabilir. İsrail ile ilişkileri iyi ancak yeterli çabayı göstermiyor. Kudüs ve Batı Şeria'da seçim yapılabilecek uygun şartların yokluğu nedeniyle şu anda seçimlerin akıbeti belirsiz" dedi.
Sudan'da OHAL ilan edildi
Temmuz ayında ayrılan Güney Sudan ile Sudan arasındaki gerginlik devam ediyor. Sudan yeni bir çatışma ihtimaline karşı olağanüstü hal ilan etti.
Olağanüstü hal, Güney Sudan sınırındaki Güney Kordofan, Beyaz Nil ve Sennar eyaletlerini içeriyor. Olağanüstü hal kapsamında, başkent Güney Sudan'ın başkenti Juba'ya ticari ambargo uygulanacak ve sınır bölgelerinde anayasa askıya alınacak. 
Referandum sonrası Temmuz ayında ayrılan Güney Sudan ile Sudan arasındaki gerginlik bir ay önce yükselmişti. Güney Sudan'a göre, Sudan ordusuyla yaşanan çatışmalarda 2 gün içinde en az 21 kişi hayatını kaybetti. Tarafların çatışmasının temelindeki neden, sınır sorunu ve petrol yataklarının paylaşımı. 
AB Komisyonu'ndan Euro 2012'ye boykot
Ukrayna'nın başkenti Kiev'de bulunan Avrupa Birliği Komisyonu'ndan bir delegasyonun yaptığı açıklamaya göre, Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'in politikaları nedeniyle Euro 2012'yi boykot etme kararı alındığı belirtildi. Timoşenko'ya kötü muamele gerekçesiyle Avrupa Birliği Komisyonu'nun 27 üyesi Ukrayna''da yapılacak maçları boykot etme kararı aldı.
Obama seçim kampanyasına başladı
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama seçim kampanyasına Ohio eyaletinden başladı. Seçimlerde kilit rol oynayan Ohio eyaletinde, 14 bin kişinin karşısına çıkan Obama'nın önceliğinde ekonomi vardı.
Seçimin orta sınıf için çok önemli olduğunu belirten Obama, "2008'de düşündüğümüz herkesin adaletli pay aldığı, herkesin aynı kurallarla oynadığı geleceğe doğru ilerlememiz gerekiyor. Bu yüzden Amerika Birleşik Devletleri'nin ikinci dönem başkanı olmaya adayım" ifadelerini kullandı.
Anketlerde Obama önde
Birçok Amerikalının acı çektiğinin farkında olduğunu belirten Obama, ilerleme kaydetmek için destek istedi. Rakibi olmasına kesin gözüyle bakılan Cumhuriyetçi Mitt Romney'e yüklenen Obama, daha sonra da Virginia eyaletine geçerek coşkulu kalabalığa hitap etti.
Elizabeth Yunanistan ve İsrail'e niye gitmiyor?
Tuvalu'dan Şili'ye kadar 116 farklı ülkeye resmi gezi düzenleyen İngiltere Kraliçesi İkinci Elizabeth, politik nedenlerle monarşinin kaldırıldığı Yunanistan'ı ve Kudüs'ü başkent ilan eden İsrail'i hiç ziyaret etmedi.
Peki neden?
Kraliçe Pasifik'teki küçük Tuvalu adasına,Rusya'ya, Çin'e, Şili'ye, Gana'ya, Avustralya'ya, Türkiye'ye ve aklınıza gelebilecek her ülkeye gitti.
Kraliçe'nin bu kadar gezerken kocası Edinburg Dükü Philip'in doğum yeri olan Yunanistan'a hiç gitmemiş oluşu oldukça şaşırtıcı.
Kraliyet tarihi uzmanı Hugo Vickers ''Prens Philip bir Yunan prensi, Kraliçe'nin bu ülkeye gitmemiş oluşu garip'' diyor. Vickers'a göre Kraliçe'nin Yunanistan'a gitmeyişinin nedeni Yunanistan'da monarşinin başına gelenler. Vickers ''Prens Philip babasını mahkemeye çıkaran Yunanistan'ı sevmiyor.'' diyor.
Rumlar TPAO'ya verilen lisanstan rahatsız
Kıbrıs Rum yönetimi Sözcüsü Stefanos Stefanu, TPAO'ya petrol araması yapması için lisans verilmesine tepki göstererek, ''egemenlik haklarının savunulması için her türlü girişimde bulunduklarını'' söyledi. Kıbrıs Rum kesiminde yayımlanan Fileleftheros gazetesi, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın (TPAO) Doğu Akdeniz'de petrol ve doğalgaz arama çalışması yapacağı bölgelerin, Kıbrıs Rum yönetiminin tek yanlı ''Münhasır Ekonomik Bölge'' (MEB) ilan ettiği alanlarla kesiştiğini iddia etti.
Fileleftheros gazetesi, Türkiye Resmi Gazetesi'nin 27 Nisan tarihli sayısına dayanarak, TPAO'ya Rodos'tan Kıbrıs'ın güneybatı açıklarına kadar olan bölgede ''petrol araması'' yapması için lisans verildiğini yazdı. Haberde, resmi gazetedeki haritalara göre, TPAO'nun petrol çalışması yapacağı bölgelerin, Akdeniz'de Rum yönetiminin sözde MEB'indeki ''1, 4, 5, 6 ve 7 numaralı parsellerle'' kesiştiği ve Rodos'a kadar uzandığı öne sürüldü.
'Türkiye-Gürcistan arasında kriz çıkabilir'
Rusya'nın Sesi, fırtınadan kaçan iki Türk gemisinin iki haftadan beri Gürcistan'da alıkonulduğuna dikkat çekerken 'Türkiye'nin, Gürcistan'a ciddi zararlar verebilecek misilleme önlemlerini alabileceği' uyarısında bulundu.
Ermenistan'da 'Süryani soykırımı' anıtı açıldı
1915 olayların tüm dünyada 'soykırım' olarak tanınması için mücadele eden Ermenistan, 'Süryani soykırımı' iddialarını gündeme taşıyor. Bunun için başkent Erivan'da 'Süryani soykırımı' anıtı açıldı.
Basın özgürlüğü tehdit altında
Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü vesilesiyle, dünyada basına en çok sansür uygulayan ülkeler listesini yayınladı. Aynı listede Türkiye, Afganistan, Pakistan ve Irak'ın hemen önünde 148'inci sırada yer aldı. Basın özgürlüğü ile ilgili çalışmalar yapan kuruluşlar Türkiye'de durumun son derece kötü olduğunu belirtiyor. RSF, raporunda, Ergenekon, Devrimci Karargah ve KCK davaları nedeniyle onlarca gazetecinin tutuklandığına yer verdi. Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu’na göre Türkiye cezaevlerinde 30 Nisan 2012 itibarıyla 19’u imtiyaz sahibi ve yazı işleri müdürü olmak üzere 91 gazeteci  bulunuyor.
Ülkemiz ve halkımız için daha iç açıcı bir Dünya gündeminde görüşmek umuduyla saygılarımızı sunuyoruz.


[1] Kürecik Radarı, 27 Ocak 2012, Ali ER
Hits: 13587