Ne dersiniz.. Son günlerde yaşananlar, ‘bir musibet bin nasihatten iyidir’ sözüne de.. ‘Her musibetten bir iyilik doğar’ sözüne de cuk oturmadı mı?
Fransa’da çıkan yasa var ya.. Soykırım yapıldı demeyi suç sayan yasa..
Musibet yasa!
Türkiye’de ifade özgürlüğünü gündeme getirdi.. Düşünce suçunun konuşulmasını, tartışılmasını sağladı..
Fransa’da çıkarılan yasanın benzerinin bizde de olduğunu ‘bu işlerle ilgisi olmayanlar bile’ öğrendi..
Fransa soykırım yoktur diyene ceza davası açacak ya..
Biz o işi yıllar önce yaptık..
Tersini tabii..
Soykırım vardır diyene ceza davası açtık..
*
Ülkeyi yönetenler, Fransa’da çıkan bu yasayı kabul edilemez buluyor.. Bu kararla, Ortadoğu’daki diktatörler arasında bir fark olmadığını.. İfade özgürlüğünün büyük darbe yediğini söylüyor..
Doğru sözler, güzel sözler..
Demek ki, bunları söyleyenler kendi bahçesini de düzene sokacak.. İfade özgürlüğünü kısıtlayan bütün yasa maddelerini tek tek ayıklayacak..
Söküp atacak..
Bunları yapmayacak olsalar, Fransa’ya her koldan, bu kadar ağır sözlerle yüklenmezlerdi..
Bizde de benzer yasalar var telaşıyla alt perdeden kızarlardı..
Üst perdeden kızdılar..
Demek ki değiştirecekler.. Sadece meşhur 301’i değil..
Ceza Kanunu’nda da, Terör Kanunu’nda da öyle maddeler var ki, ‘parasız öğretim istiyoruz’ diye pankart açan da, 40 yıl önce idam edilen Deniz Gezmiş’i anan da, basın açıklamasına katılan da terör suçlusu sayılmaya başlandı..
Düşünce suçu ile terör suçu birbirine girdi..
İfade özgürlüğü, silahlı örgüt üyeliğiyle iç içe geçti..
Ayrıştırılması gerekir, temizlenmesi gerekir.. Netleştirilmesi gerekir..
Adalet Bakanı’nın üzerinde çalıştığı haberleri yayıldığına göre..
Güzel şeyler olacak!..
*
‘Her musibet bir iyilik doğurur’ demem bundandır..
*
Fransa’da 39 milletvekilinin attığı kazık bu açıdan işe yarayacak galiba..
*
Gelelim ‘bir musibet bin nasihatten iyidir’ sözünün de cuk diye oturmasına..
Bin nasihat yerine bin uyarıdan diyelim..
*
İfade özgürlüğünü kısıtlayan maddelere dikkat çekiliyordu..
Hele 301’e..
Bu ülkenin aydınları tarafından iktidar bin kez uyarıldı.. Fransa’nın musibet yasası bin uyarıdan daha kuvvetli oldu..
Hadi hayırlısı..
Vekile zam oranı emsal olsun..
Milletvekilleri ‘intibak yasası’ şemsiyesi altında emekli arkadaşlarına yüklüce zam yapınca kıyamet koptu..
Aslında vekiller ‘emekli arkadaşlarımız mağdur’ ayağına kendilerine kıyak yapmışlardı..
Hem de ne kıyak.. Hem de ne zam!
Yüzde 90’larda..
Gece yarısı golü 90’dan yani!
Dahası da var.. Emekli hakkı elde edememiş eski vekillere de emeklilik hakkı tanındı.. Primlerini en üst düzeyden Meclis ödeyecek..
Bütün bunlar beş dakika içinde olup bitmiş!.
Ayıp falan dendi.. Başkan Çiçek vekilleri savundu.. İhtiyaçtan dolayı dedi, maaşların düğünden düğüne koşturan vekillerin altın takma parasını bile karşılamadığını söyledi..
Bence haklı..
Maaşla vekillik yapmak zor iş..
*
Ama sıradan vatandaş için emekli maaşıyla geçinmek zor iş.. Ne emekli maaşı, normal maaşla geçinmek zor.. Kimsenin parasında pulunda gözümüz yok..
Vekillere zam helal olsun..
Ama aynı zam oranı kamu işçisine de memura da emekliye de uygulansın..
Özel sektöre örnek olsun..
(Milliyet)
