AKP'nin Asıl Fayı

~ 21.11.2011, Yakup KEPENEK ~

Van ve Erciş depremleri sonrasında yaşananlar, AKP iktidarının gerçek niteliğinin en belirgin göstergelerinden biridir.

AKP iktidarı, deprem olayının yönetiminde tam anlamıyla başarısızdır. Toplumu derinden sarsan ve ülke bütünlüğünün sorgulanmasına yol açan bu çok olumsuz ve yıkıcı sonuç, gerçekte bir organizasyon çöküntüsüdür. Van örneği, AKPnin yönetim anlayışının derinliklerinin bütünüyle görülmesini sağlayan bir fay hattı özelliği taşıyor.

***

Deprem sonrasında Vana tam anlamıyla yardım yağdı. Ülke halkı tek yürek oldu; uluslararası yardımlar da az değildi; ta Uzakdoğudan bile insanlar yardıma koştu.

Diğer tarafta depremden zarar gören, kış ortasında açıkta kalan, binlerce insan yardım bekliyordu.

AKP yönetimi, yardımlar ile yardım bekleyenleri günümüzde olması gereken etkinlikte buluşturamadı. Başbakanı, bakanları, üst düzey bürokratları; valileri, kaymakamları, diğer yerel yöneticileri ve büyüklü-küçüklü yardım kuruluşları, hep birlikte başarısız oldu.

Neden?

Başarısızlığın nedeni AKPnin kurum tanımayan yönetim anlayışında yatıyor. Bürokratik oligarşiden şikâyet ede ede işbaşına gelen ve iktidarının 10. yılına giren AKP, kendi bürokrasisini oluşturdu. Devlet çarkının her hücresine ısrarla ve kararlılıkla kendi adamlarını doldurdu.

AKP damgalı yeni bürokratik oligarşinin iç işleyişi ve bürokratların niteliği; yani, kendilerinden önce görev yapanlara göre daha kalitesiz olup olmadıkları sorusunun yanıtı ayrıca aranmalıdır.

Ancak, AKP yönetiminin asıl bürokratik açmazı ve başarısızlık nedeni, tek kişiye bağlı yönetim anlayışıdır.

AKP yönetimi, kapitalist sistemin en temel ve belirleyici özelliklerinden biri olan kurumlaşma mantığını kavrayamıyor.

AKP, kurumların, birer canlı organizma gibi, kendi iç devingenlikleri, iç işleyişleri ve dış ilişkileriyle birer varlık olabileceklerini, bilgi ve deney birikimi yapabileceklerini bir türlü anlamıyor.

AKP, düşünsel kökenlerinin bir sonucu olarak kapitalizm öncesinin ilkel yaklaşımıyla, geçmişte de yeterince gelişememiş olan kurumları da adım adım yok etmiş bulunuyor.

AKP, tek kişiye bağlı kurumsal yapıyı oluştururken bir başka noksanlık yapıyor. Atanan bürokratların çok büyük çoğunluğu, nesnel ölçülere göre saptanan birikim, başarım, etkinlik, verimlilik ve yeterlilikleri sonucu gelmiyor; kaynağı kamuoyunca bilinen ya da bilinmeyen ilişkileri temel alınarak getiriliyor.

İşbaşına getirilen bürokratların çok büyük çoğunluğunun, yönetim biliminin öncelikle aradığı, doğruluk, dürüstlük ve değişik toplum kesimleri karşısında yansızlık gibi, bir kamu hizmetlisinde bulunması gerekli temel ölçütlere ne kadar uyduğu sorulması gereken bir sorudur.

Ayrıca yeni bürokratlar, geçmişin deneyim ve birikimlerden yararlanamıyor; eski yokmuş gibi davranıyor.

AKP bürokratı, bir bürokratta olması gereken kamusal sorumluluk duygusuyla hareket etme gereği de duymuyor; kamu hizmetlisi saymıyor; kendisini oraya getirenlere karşı sorumlu olduğu kanısını taşıyor.

Böyle olunca da şu bakan ya da vali istifa etsin ya da demokrasilerde bunlar istifa ederdi türünden bile önerilerin hiçbir geçerliliği olmuyor.

Teknolojinin ilerlemesinin sağladığı olanaklar ne kadar fazla olursa olsun, günümüzde, tek kişiye bağlı ilkel kurumsal yapıların -aslında bunlara kurum denilemez- başarı olasılığı yoktur.

Bürokraside AKP iktidarının gücünü pekiştiren bir süreç geçerlidir. Kurumların, geçmişte de siyasallaştırıldığı, özel çıkar için kullanıldığı ve zayıflatıldığı oluyordu. Ancak AKP iktidarı, kurum tanımıyor; kurumsal yapıları, tümüyle yok ediyor.

Bu yok edici kurumsal yapılanma süreciyle, uzun dönemde, ne ülke içi sorunları çözülebilir ne de siyasetiyle ve ekonomisiyle küresel ortamın sert rüzgârları ve büyük fırtınaları karşısında dayanma olanağı kalır!

Toplumun görmesi gereken gerçek fay hattı budur.

(Cumhuriyet)

Yakup KEPENEK | Tüm Yazıları
Hits: 1581