Artık uyansak!

~ 05.08.2011, Güngör MENGİ ~

Yok askeri vesayetin sonu, yok demokrasi, yok ileri demokrasi...

İktidar iyi satıcı.

Propagandistleri de müthiş.

Başa gelen dertler bile bakıyorsunuz iki günde hayra dönüşüyor.

Nitekim YAŞ ekseninde yaşanan olaylar pek çok çevrede askerin siyasetten tasfiye edilmesi ve rejim üstündeki asker denetiminin sonsuza dek ortadan kalkması şeklinde değerlendirildi.

Dua olsa bu değerlendirmelere “amin” derdik ama gerçekler farklı bir tablo oluşturuyor.

Orgeneral Koşaner’in istifasına eşlik eden veda mesajı doğru bir zemine oturtulmalıdır.

Evet yüksek komutadaki istifalar kriz doğurmamıştır ama çözülemeyen sorunlar birike birike kriz yaratmıştır.

Eski Genelkurmay Başkanı, 250 general, amiral, subay ve astsubayı kapsayan tutuklulukları hukuk dışı diye niteledikten sonra bu uygulama ile güdülen amacın TSK’nın bir suç teşkilâtı olduğu izlenimini yaratmak olduğunu belirtmiş, ardından bu haksızlığı önlemek amacıyla yapılan girişimlerin dikkate alınmadığından şikâyet etmiştir.

Hak aramanın adresi

Personelinin hak ve hukukunu koruma sorumluluğunu yerine getirme imkânını kaybettiğini anladığı an Koşaner için istifa kararı oluşmuş, ancak istifanın verilmesi sorunları bitirmemiştir.

Sorunlar el değiştirmiştir; o kadar.

Eğer iktidar gerçekten askerleri siyasetten uzak tutmak istiyorsa eski yüksek komuta kadrosunu istifaya mecbur eden sorunları bir an önce gidermeye bakmalıdır.

Çünkü sorunların kaynağı iktidardır.

Yargıyı iktidar kontrol etmektedir.

Bu durumda yeni komutanlar sorunları çözebilmek için siyasete eskilerden daha fazla karışmak zorunda kalacaklardır.

Haksızlıkların doğurduğu kurumsal ve ailevi sorunlar onları zorlayacaktır.

Askerdeki rahatsızlığın yargı kaynaklı olması başlı başına belirleyicidir.

Eleştiri konusu olan hukuksuzlukları sonlandırmak için iktidarın harekete geçmesi gerekmektedir.

Çünkü yargı bağımsız değildir.

Dolayısıyla bu çarpık ilişki, hak arayan askeri yargıya değil iktidara gitmeye mecbur edecektir.

Yeni komutana destek

Hukukun üstünlüğüne dayanmayan rejim demokrasi olamaz.
Yargıyı iktidarın kontrol ettiği bir devleti “ileri demokrasi” diye adlandırmak, insan aklına hakaret derecesinde bir aldatmacadır.

Bu kafayla biz AB kalitesinde demokrasiye hiçbir zaman ulaşamayız.

Çünkü Batı toplumları önce bağımsız yargıyı kurdu, parlamenter rejimlerini onun üstünde yükseltti.

AKP iktidarı ucuz atlatılan krizin ışığında yeni bir gündem belirlemelidir.

Öncelikle yeni Genelkurmay Başkanı’nın devraldığı yargı ile ilgili sorunlar, onun bu alanda mesai harcamaya başlamasını beklemeden çözülmelidir.

İktidar sonra da bağımsız yargı olmadan demokrasi olmayacağını fark edip yeni anayasayı yaparken yargıyı tekrar düzenlemek gerektiğine itiraz etmemelidir. Yaşadığımız tecrübe yeter.

Bir dostum Aziz Nesin’den bir alıntı gönderdi. Şöyle diyor:

“Bir gün bu memleketin yanağına öpücük, başucuna bir not bırakıp gideceğim:

Öyle güzel uyuyordun ki, uyandırmaya kıyamadım!”

Uyanma vakti çoktan geldi, geçiyor.

Ve keşke halktan önce yönetenlerimiz uyansa!

(GazeteVatan 05.08.2011)

Güngör MENGİ | Tüm Yazıları
Hits: 1520