BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın dün açıkladığı yeni hükümetin yapısını değerlendirmeye koyulurken öncelikle bizi hiç şaşırtmayan bir yönüyle başlayalım.
Erdoğan’ın kabinesini oluştururken dayandığı en önemli mülahazanın tecrübe faktörü olduğunu söyleyebiliriz. Yeni bakanlarla risk almak yerine, mesaisinden de memnun olduğu, dosyalarına, konularına ve kadrolarına hakim eski bakanlarıyla hizmette kesinti olmadan, verimi artırarak yola devam etmek istediği anlaşılıyor Başbakan’ın.
Tabii, Erdoğan’ın bundan önceki kabinelerle kıyaslandığında şu önemli olgunun da altını çizmeliyiz. AK Parti 2001’de yola koyulduğunda, Erdoğan tartışmasız ana ağırlık merkezi olmakla belli bir güç paylaşımının da geçerli olduğu dörtlü (Erdoğan-Gül-Arınç-Şener) bir iktidar yapısı söz konusuydu. Her yeni kabinede Erdoğan’ın tuğrası daha kuvvetli bir şekilde hissedildi. Bugün gelinen noktada, Ak Parti artık Erdoğan demek.
Bülent Arınç’ın siyasi gücü ve kuvvetli kişiliğine dayanarak her zaman biraz kendi başına hareket etme marjı bulunduğunu kayda geçirmekle birlikte, bu kabinenin bugüne dek kurulmuş “en katıksız” Erdoğan kabinesi olduğunu söyleyebiliriz.
ÖNCE GÜVEN FAKTÖRÜ
Bu açıdan baktığımızda, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden bu yana birlikte çalıştığı isimlerin sayısının bu kabinede daha da artması dikkat çekicidir.
Milli Eğitim Bakanlığı’na getirilen Prof. Ömer Dinçer bu isimlerden biridir. Dinçer, Erdoğan’ın Belediye Başkanlığı döneminde kendisinin danışmanlığını yapmış, Erdoğan 2003’te Başbakanlığa geldiğinde de Başbakanlık Müsteşarlığı görevini üstlenmiştir.
Erdoğan’ın İçişleri Bakanlığına getirdiği İdris Naim Şahin, kendisinin Belediye’deki Genel Sekreter Yardımcısı’dır. Erdoğan, Şahin’i 2001’de partisinin genel sekreterliğine oturtmuştur. Başbakan, tam 10 yıldır partiyi emanet ettiği Şahin’i şimdi İçişleri Bakanlığı’na getirdi. Başbakan’a çok yakın bir İçişleri Bakanı göreceğiz.
Çevre ve Konut Bakanı olan Erdoğan Bayraktar, Erdoğan döneminde belediyeye bağlı konut şirketi KİPTAŞ’nın Genel Müdürü’dür. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, o dönemde Belediye’nin Deniz Otobüsleri İşletmesi İDO’nun Genel Müdürü’dür. Orman Bakanı Veysel Eroğlu, İSKİ Genel Müdürü’dür. Ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı da Erdoğan’ın o dönemdeki şahsi avukatıdır.
Şurası çok açık... Başbakan, eskiden beri yakınında olan ve mutlak güven duyduğu isimlerle çalışmayı çok seviyor.
(Hürriyet 07.07.2011)