Türkiye’nin yetiştirdiği en iyi müzik insanlarından biri olan Vedat Sakman önümüzdeki günlerde sanat hayatının 50. yılını İstanbul, Ankara ve İzmir’de vereceği Senfonik Konserlerde dinleyicileriyle birlikte kutlayacak.
Dile kolay 50 yıl, giderek yükselen bir performansla kaliteli müzik çizgisini sürdürebilmek…
Vedat Sakman 1949 yılında Konya’da dünyaya geliyor. Müzisyen bir babanın oğlu olan Sakman, lise yıllarında müzikle ilgileniyor. Onun ilk enstrümanı davuldur. (Kendi adını taşıyan “Sakman Mekan- Kalamış” gecelerinde bazen davula da geçer ve dinleyicilerini şaşırtır.) Sonradan gitarı eline alır ve bir daha bırakmaz… Eğer davulun başında kalsaydı, bu kadar çok ve güzel beste yapabilir miydi? Bunu da müzik eleştirmenleri ve tarihçileri araştırsın!
Vedat Sakman, kitlesel izleyicilerine genç yaşlarında İzmir’de kavuşuyor. İzmirli Grup Doğuş ile 12 yıl Türkiye’nin her yerinde konserler veriyor. Sonra bu işin merkezi İstanbul’dur arkadaş diyerek eşyalarını ve müzik aletlerini bir kamyona doldurup İzmir’e veda ediyorlar. Bütün gece yol alıyorlar, sabahın ilk ışıklarıyla İstanbul’a vardıklarında ortalığın kan gölüne dönmüş olduğunu görüyorlar. Tarih 2 Mayıs 1977’dir. Bir gün önce İstanbul’da 1 Mayıs İşçi Bayramı büyük bir katliama sahne olmuştur! Taksim’e yürüyüş mesafesinde olan Mecidiyeköy’de eşyalarını indiriyorlar.
Vedat Sakman ilk solo albümü “Müzisyen”i 1989’da yayınlıyor. Sonrası geliyor. Film müzikleri, oyunlar, sahne çalışmaları…
1990’da Zuhal Olcay çok ses getiren ünlü “Küçük Bir Öykü Bu” adlı albümünün bütün bestelerini o yapıyor. Sözler ise bir başka müzik ustası Mehmet Teoman’a aittir.
Bir yıl sonra Zuhal Olcay’ın “İki Çift Laf” albümünün sekiz şarkısının sözlerini yazıp, müziğini ve düzenlemesini yapınca artık sıra kendisine geliyor: Tüm sözleri ve besteleri kendisine ait “Kapılar” adlı ikinci solo albümünü yayınlıyor.
O yıl bir de tiyatro oyunu “Kan Kardeşleri”nin müzik direktörlüğünü yapacaktır. İki yıl sonra (1994) “Sevgileri Unutmadık” adlı üçüncü solo albüm yayınlanır.
Vedat Sakman’ın artık besteci kimliği daha öndedir. Hepsi özgün olan şarkılarını kim söylerse söylesin dinleyenler anında anlıyorlardı ki; bu bir Vedat Sakman bestesidir!
Leman Sam ile “İlla” Zuhal Olcay’la da “İhanet” albümlerinde çalıştı. Bu değerli sanatçıların albümlerinin müzik direktörlüğünü ve aranjörlüğünü yaptığı biliniyor.
2004’te Devlet Tiyatrolarında sahnelenen “Atları da Vururlar” müzikalinin şarkılarını besteledi ve müzik direktörlüğünü yaptı.
Kendi şirketi Sakman Prodüksiyon pek çok sanatçının albümlerini çıkarttı. Cezmi Ersöz ile “Kendini Saklama Çiçekleri”, Leman Sam ile “Nereye Kadar”, albümlerini yaptı. “Yaşamın Gözlerin kadar Güzel Olsun” 2011’de müzikseverlere ulaştı.
Ama daha yapacakları bitmedi. Sırada “Ömer Hayyam Müzikali” var. Hayyam’ın dizelerinden yaptığı bestelerden oluşan müzikal onun yıllardır titizlikle üzerinde çalıştığı bir proje… Sakman, müzikle dolu geçen 50 yılını ardından yolculuğunu bu proje ile taçlandırmayı arzuluyor.
Vedat Sakman 1965’te başlayan müzik hayatının 50. yılında … 21 Kasım 2015 Cumartesi günü Kadıköy Caddebostan Kültür Merkezi’nde sahneye çıkacak. Ertesi gün 22 Kasım’da Ankara’da ODTÜ’de Kemal Kurdaş Salonu’nda olacak. İzmir konseri ise 11 Aralık’ta Bostanlı Açık Hava Sahnesinde…
Vedat Sakman’ın şarkıları pürüzsüz akan yüksek debili bir nehir gibidir. Ancak içine girdiğinizde ne kadar hızlı aktığını anlayabilirsin: Aşk gibi!..
Bazen coşkusuyla uçarsınız, bazen de kadife sesiyle de yaralarınızı sarabilirsin. Şifahane etkisini yadsıyamazsınız!
1965’ten 2015’e geçen 50 yılı bir başlık altında toplamak gerekirse rahatlıkla şunu söyleyebiliriz:
-Vedat Sakman Çağdaş Kent Ozanıdır!
